18 Aralık 2020
Çıplak arama ve mahpusun cinsel organlarının aranması anlamına gelen "oyuk araması" Türkiye'de vardır. Yıllardır, zaman zaman mahpusların açıklamalarının basına yansımasıyla gündeme gelir. İktidar cenahının bunu reddetmesi Türkiye hapishanelerindeki çıplak arama ve "oyuk araması" gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Ve dahası, bu kötü muamele/işkence yöntemi BM'nin (BM Mahpusların Islahı İçin Asgari Standart Kurallar 50-53), AB'nin (Avrupa Hapishane Kuralları 54) yasaları/kuralları içerisinde de kendisine yer bulmaktadır. İşkenceyi Önleme Derneği (Association for the Prevention Torture-APT) çıplak arama ve oyuk araması yerine "tarayıcı ve metal dedektörleri" gibi alternatifler geliştirilmesi gerektiğini söylemektedir:
"Mümkün olduğunda, tarayıcı ve metal detektörü gibi vücut aramasının alternatifleri geliştirilmelidir ve çıplak arama ve oyuk aramasının yerine kullanılmalıdır ve personele bunlarla ilgili eğitim verilmelidir." (https://cdn.penalreform.org/.../Balancing-Security... -s15)
Gerek BM, gerek AB, gerekse de APT çıplak arama ve oyuk aramasının uygulanabilirliğini kabul etmekte ancak "yalnızca kesin ve gerekliyse" yapılabileceğini belirtmekte ve "mümkün olduğunda" tarayıcı ve dedektör gibi teknolojilerden yararlanılması gerektiğini söylemektedir. (Daha ayrıntılı bilgi için APT'nin şu sayfasına bakılabilir:https://www.apt.ch/.../safety-order-and.../body-searches
Bir kötü muamele/işkence yöntemi olarak çıplak arama/oyuk aramasına karşı bir tutum alınacaksa bunu ulusaşırı boyutta, BM ve AB nezdinde de geliştirmek gerekmektedir. Zira bu konuda, uluslararası kuruluşların ilgili temel metinleri de Türkiye'deki pek çok siyasetçinin zihinleri ve dilleri gibi bulanık ve kirlidir.