Milliyet - Önder Yılmaz - 13 Nisan 2014
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, farklı cinsel eğilimleri olan hükümlü ve tutukluların barındırılması için müstakil bir cezaevi yapımı için çalışma başlatıldığını açıkladı. Planlanan cezaevi LGBT bireylerin sosyal yaşamdan koparılacağı gerekçesiyle tepki topladı...
ÖNDER YILMAZ Ankara
Adalet Bakanlığı,
halen “pembe koğuşlarda” kalan lezbiyen, gey, biseksüel ve transseksüeller
(LGBT) için ayrı cezaeviyapmak için
düğmeye bastı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, farklı cinsel eğilimleri olan
hükümlü ve tutukluların barındırılması için müstakil bir cezaevi yapımı için
çalışma başlatıldığını açıkladı. Dünya ülkelerinin hiçbirinde örneği bulunmayan
uygulama LGBT bireylerin “sosyal yaşam ortamlarından koparılıyor”
eleştirilerini de beraberinde getirdi.
Önce pembe koğuş
Daha önce cinsel yönelimi farklı tutuklu ve hükümlüler için cezaevlerinde özel
bir düzenleme yoktu. Suç işleyip tutuklanan veya hüküm giyen travestiler,
eşcinseller cezaevine gönderildiklerinde, cezaevi yönetimleri Adalet
Bakanlığı’na danışarak cezaevinde hangi bölümü koyacaklarını “telefon
diplomasisi” yoluyla soruyorlardı. Sıkıntılar üzerine harekete geçen Bakanlık
cezaevleri tüzüğünde değişikliğe giderek farklı cinsel eğilimde olanlar için
“pembe koğuşlar” oluşturulmasının önünü açtı. Tüzüğe, “Cinsel yönelimi farklı
hükümlülerin, diğerlerinden ayrı oda veya koğuşlarda kalmaları sağlanmaları”
ibaresi eklendi. Böylece Türkiye genelinde cinsel yönelimi farklı hükümlü ve
tutuklular konusuna kalıcı çözüm getirildi.
Farklı cinsel eğilimleri olan hükümlü ve tutukluların sorunları bu kez bir soru
önergesiyle gündeme geldi. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Bakan Bozdağ’ın yanıtlaması
istemiyle verdiği soru önergesinde, “LGBT mahpuslarının, kendi güvenlikleri
gerekçe gösterilerek diğer mahpuslarla bir araya getirilmediği bilinmektedir.
Bakanlık bu sıkıntının çözümü için bir çalışma yapacak mıdır? Yoksa LGBT
bireylerinin cezaevlerindeki fiili tecrit durumlarının sürmesine göz mü
yumacak” sorularını yöneltti.
‘Amaç güvenliği sağlamak’
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise Ağbaba’nın soru önergesine verdiği yanıtta,
uygulamanın esas amacının farklı cinsel eğilimleri olanları korumak ve
güvenliklerini sağlamak olduğunu belirtti. Bakan Bozdağ, “Farklı cinsel
eğilimleri olan hükümlü ve tutuklular ceza infaz kurumlarında ortak kullanım
alanı ve sosyal faaliyetlere çıkarılırken diğer hükümlü ve tutuklular ile bir
araya gelmeyecek şekilde planlama yapılmakta, farklı cinsel tercihleri olan
hükümlü ve tutukluların barındırılması amacıyla müstakil bir ceza infaz kurumu
yapımı için başlatılan proje çalışmaları devam etmektedir” dedi. LGBT bireyler
için ayrı cezaevi uygulamasının dünyanın hiçbir yerinde örneği
bulunmuyor.
81
LGBT hükümlü ve tutuklu bulunuyor
Edinilen bilgilere göre, 2013 sonu itibarıyla cezaevlerinde farklı cinsel
eğilimi bulunan 81 hükümlü ve tutuklu bulunuyor. Bunların suç çeşitleri ise,
“22’si adam öldürme, 30’u yağma, 14’ü hırsızlık, 6’sı uyuşturucu, 3’ün cinsel
saldırı, 2’si konut dokunulmazlığını ihlal, 2’si başkasına
ait kredi kartını izinsiz kullanma, 1’i kamu malına zarar verme, ve 1’i ise
yaralama” şeklinde
sıralanıyor.
‘Ayrım
İnsan haklarına aykırı’
Adalet Bakanlığı’nın LGBT birey için yapım aşamasında olduğu açıklanan ‘özel
cezaevi’ geçtiğimiz aylarda da gündeme gelen ‘ayrımcılık’ tartışmalarını tekrar
gündeme getirdi. LGBTİ bireylerin haklarına ilişkin çalışmalar yürüten dernek
temsilcileri hazırlanan projeye tepkili.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Proje Koordinatörü Mustafa Eren:
“Mevcut durumda zaten koğuşlar ayrı. Buna gerekçe ise ‘güvenlik’. Yapılması
planlanan durum ise cezaevi olarak tamamen ayırmak ve bunun da tek gerekçesi
yine ‘güvenlik’. Bu hükümlü ya da tutukluların ayrılması yanlışın daha da
büyütülmesi demektir. Tutuklu ve hükümlüleri bir yere toplamak onları tüm
sosyal hayatlarından koparmak demektir. Yapılması planlanan bu uygulama hem
LGBTİ bireyleri, hem de onları ziyarete gelen yakınlarını damgalamak olacaktı.
Bu uygulama bizim açımızdan kabul edilebilir değildir.”
Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği
(SPOD) avukatı Fırat Söyle: “Cezaevlerini ‘eşcinsellere özel’ şeklinde ayırmak
‘HıristiyanlarI, Müslümanları ayırdık’ der gibi son derece ayrımcı bir
tutumdur. Eğer böyle bir uygulamaya gidilirse bu evrensel insan hakları
düşüncülerine tamamen ters düşecektir. O cezaevinden bu cezaevlerine girecek
insanlar ailelerine çevrelerine açık mıdır, düşünülmeli. Kimliliğini açık
yaşayan insanlar için çok sıkıntı olmaz ama ailesine, sosyal çevresine açık
olmayan insanları bu uygulama deşifre eder. Ayrıca bu durum nasıl belirlenecek?
Hükümlü ya da tutukluların cezaevine gönderilmeden önce cinsel yönelimlerinin
ne olduğu mu sorulacak? Şu anda zaten LGBTİ bireyler cezaevinde kötü muamele
ile karşı karşıyalar. Yapılması planlanan bu uygulamayla daha da kötü muameleye
maruz kalabilirler. LGBTİ bireylere özel cezaevi yapılması sorunları çözmez.”
CİSST Proje Koordinatörü Sosyolog Mustafa Eren: Ayrı bir hapishane tamamen bir
damgalama ve ayrıcılık olur. LGBT bireylerini sosyal yaşam ortamından koparmak
anlamına geliyor.
DAMLA YUR İstanbul